Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Antalya Altın Portakal Film Festivali

Antalya Altın Portakal Film Festivali 1964 yılından beri Antalya’da düzenlenen film festivalidir. Her yılın sonbaharında düzenlenen festivalin üstleniciliğini Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı gerçekleştirmektedir. Avrupa ve Asya’nın en prestijli film festivallerinden biri olan Antalya Altın Portakal Film Festivali, Türkiye’nin Oscar’ı olarak anılmaktadır. Uzun yıllar “belediye tabibi” olarak görev yapan Avni Tolunay’ın 1963 yılında Antalya belediye başkanlığına seçilmesiyle, o yılların Türkiyesi’nde en revaçta sanat dalı olan sinema da festival bünyesine katıldı. Böylece 1964 yılında “Antalya Altın Portakal Film Festivali” ortaya çıktı. Festivalle birlikte kent için o dönem başlayan amblem arayışında Antalya’nın portakalı, denizi, tarihsel öğeleri Venüs heykeliyle bütünleştirildi ve portakal sadece ödülde kalmadı, film festivaline de adını verdi.  Selahattin Tonguç Tarafından Devam Ettirildi 1964 - 1973 yılları arasında aynı çizgide devam eden Al...

Sinek Avlamak-1959 Istanbullu’nun Sinekler İle Savaşı

  Sinek Avlamak! Türk Dil Kurumu’na göre, “müşterisi olmadığı için boş oturmak”, “iş yapamaz hale gelmek”, “yaptığı işten verim alamamak” gibi anlamlara gelen “sinek avlamak” deyimi, şüphesiz günlük hayatta en çok kullanılan deyimler arasındadır. Bilindiği üzere karşımıza çıkan atasözleri ve deyimler, gerçek hayatta yaşanmış olaylardan esinlenerek dilimize karışmıştır. Bunlardan biri olan “sinek avlamak” deyimi nasıl ortaya çıktı? “Sinek avlamak” deyiminin anlamı nedir? “Sinek avlamak” deyimi nasıl ortaya çıktı? Hiç merak ettiniz mi? 1959 İstanbul Yazı ve Temizlik Problemi 1959 yılının bahar aylarında İstanbul su sıkıntısı çekmekteydi. Evlere zaten gelmeyen su sokak çeşmelerinden ya az akmakta yada hiç akmamaktaydı. Yazın gelmesi ve havaların ısınması temizlik ihtiyacının karşılanması önünde bir engel teşkil ediyordu. İstanbullunun kişisel temizlik ihtiyacını karşılayamaması nın üstüne birde konteynerlarda biriken çöplerin toplanamaması problemi eklendiğinde çoktan yaz ayları ...

30 Ağustos’a Zafer Nişanı Takan Harekat-Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi

  Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi (26-30 Ağustos 1922)   Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra kamuoyunda ve TBMM’de taarruz için sabırsızlıklar baş göstermiştir. Bu gelişmeler üzerine Mustafa Kemal Paşa, 6 Mart 1922’de Büyük Millet Meclisinin gizli bir toplantısında endişe ve huzursuzluk duyanlara “Ordumuzun kararı, taarruzdur. Fakat bu taarruzu tehir ediyoruz. Sebebi, hazırlığımızı tamamen bitirmeye biraz daha zaman lazımdır. Yarım hazırlıkla, yarım tedbirlerle yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten çok daha kötüdür.” diyerek bir taraftan zihinlerdeki şüpheyi bertaraf etmeye çalışırken diğer taraftan da orduyu son zaferi sağlayacak bir taarruz için hazırlamıştır. 1922 yılının Haziran ayı ortalarında, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa taarruza geçme kararını almıştır. Asıl amaç; yok edici bir meydan savaşı yapmak, düşmanı çabuk ve kesin bir sonuç alacak şekilde vurmaktır. Büyük Taarruz ve bu taarruzu taçlandıran Başkomutan Meydan Muharebesi, Türk Kurtuluş Savaşı’n...

5 LİTRE YAĞ KAÇ LİRA?

  5 LİTRE YAĞ KAÇ LİRA?   Şu malum olay, Şubat 2022’de Rusya Ukrayna’ya karşı saldırı başlattı. Saldırı yapan RUSYA ve saldırıya uğrayan UKRAYNA , telaşa kapılan TÜRKİYE . Herkesi bir sıvı yağ, un, bakliyat gibi temel gıdaları stoklama derdi tuttu. Rakamlara bakınca telaşa kapılmamak elde değil aslında: Rusya’dan 7,2 milyar dolarlık ithalat yaparken sadece 1,9 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. Rusya’dan ithal ettiğimiz ürünler listesinin en başında 2,3 milyar dolar ile demir , 1,9 milyar dolar ile hububat ve 800 milyon dolar ile alüminyum bulunuyor. Keza Ukrayna ile de 2,5 milyar dolarlık ihracat ve 5 milyar dolarlık ithalat hacmimiz var. Temel gıda ürünlerimizin 40%’ı bu ülkelerden karşılanıyor. Enerji ihtiyacımızın 50%’sini bu ülkelerden temin ediyoruz.   Krizin Uzaması Ülkemiz Ekonomisi Açısından Neyi İfade Ediyor? Önemli ticari ilişkilerimiz olan bu ülkeler arasındaki gerginliğin uzaması ile: ·          ...

Maliyeti Çok Ucuz Bir Emtia: “İnsan”

Maliyeti Çok Ucuz Bir Emtia: “İnsan” İnsanlar yerleşik hayata geçtiklerinde avlayıcılık ve toplayıcılık yerini tarıma ve besiciliğe bırakmaya başladı. Çünkü toplayıcılığın aksine tarım ve besicilik gıda ve barınmayı daha garanti haline getiriyordu. Tarih öncesinde ve hatta bazı toplumların yakın tarihinde ve de hala bazı Afrika toplumlarında yaşamın gerçek amacı ve hedefi ilkel bir fiil olarak barınmak, beslenmek ve üremekti. Aslına bakıldığında her ne kadar ilkel olursa olsun insanın ölümüne kadar geçen sürede gerçekleşen yegane gerçeklik bunlardan ibaret. Biriktirmek Yerleşik hayat, tarım ve hayvancılık ile birlikte sabit yaşam alanları belirlendiğinden stok yapma ve biriktirmenin de önünü açtı. Stok yaparak veya biriktirerek insanlar zorlu hava koşullarına hazırlanabiliyor, beslenememe risklerini en aza indiriyor, hayat standartlarını nominal düzeylerde tutabiliyorlardı. En çok biriktiren kendini en çok garanti altına alan, dolayısı ile “en çok güçlü olan” konumuna geliyor...

En Etkili Tedbir Virüse Yakalanmamaktır!

  Wuhan... Dünya, bir anda 11 milyon kişiden fazla insana ev sahipliği yapan bu şehri tanır hale geldi, sebebi malum; KOVİD-19! Ancak bu şehrin başka özellikleri de var. Wuhan dünyanın önemli teknoloji, Ar-Ge ve inovasyon merkezlerinden biri. Öyle ki 2019’da UNESCO tarafından “En Yaratıcı Şehir” ödülüne layık görüldü. 82 adet yüksek öğretim kurumu bulunan şehir, 1 milyondan fazla öğrenci nüfusuyla en kalabalık öğrenci nüfusuna sahip şehirler arasında. Ayrıca Çin’de en hızlı büyüyen ekonomiye sahip lider bir şehir. Ülkemizde kullandığımız bir çok ürün Wuhan’dan tedarik ediliyor. Wuhan’ın hem Çin hem de dünya için çok önemli bir şehir olduğunu buradan anlıyoruz. Bakın ülke değil “şehir”! 2019’a gelindiğinde ise tüm dünyayı etkisi altına alacak SARS-COV-2 (COVİD-19) virüsünün de anavatanı. Peki neler oldu? Küçük bir kasabada 1 Aralık 2019’da görülen virüs önce bütün Wuhan’ı, sonra Çin’i ve nihayetinde tüm dünyayı etkisi altına aldı. Çin hükümeti salgının önünü kesebilmek için 23 Ocak ...

Geçen 2020 Yılının Özeti

Geçen 2020 Yılının Özeti Depremler, seller, saldırılar, ölümler... 2020 yılı tüm dünya için her zamankinden biraz daha fazla yıkıcı geçti. Gündem sık sık hastalık haberleri, deprem ve diğer doğal afet haberleri,  ölüm haberleri ile sarsıldı. Sosyal alışkanlıklar ve sosyal yaşamda yeni normal denilen yaşam tarzına geçtiğimiz 2020 yılı, toplumsal olarak kimi kesimleri birbirine daha çok bağlarken kimi kesimlerde travmalara sebep oldu. Peki 2020'de neler oldu? 2020'de yaşananlar neler? İşte 2020 yılına damga vuran olaylardan bazıları.   • Black Mamba lakaplı, NBA tarihinin efsane yıldızlarından Kobe Bryant helikopter kazasında yaşamını yitirdi. • İran’da Ukrayna Hava Yollarına ait yolcu uçağı kalkıştan kısa bir süre sonra düştü, 176 kişi yaşamını yitirdi. İran, uçağın yanlışlıkla vurulduğunu itiraf etti. • Haziran 2019’da başlayarak 240 gün süren Avustralya’daki orman yangınlarında 8 milyon hektar alan kül oldu; 28 kişi ve 1,1 milyardan fazla hayvan yaşamını yitirdi. • 24 Ocak 20...