Ana içeriğe atla

Maliyeti Çok Ucuz Bir Emtia: “İnsan”



Maliyeti Çok Ucuz Bir Emtia: “İnsan”

İnsanlar yerleşik hayata geçtiklerinde avlayıcılık ve toplayıcılık yerini tarıma ve besiciliğe bırakmaya başladı. Çünkü toplayıcılığın aksine tarım ve besicilik gıda ve barınmayı daha garanti haline getiriyordu. Tarih öncesinde ve hatta bazı toplumların yakın tarihinde ve de hala bazı Afrika toplumlarında yaşamın gerçek amacı ve hedefi ilkel bir fiil olarak barınmak, beslenmek ve üremekti. Aslına bakıldığında her ne kadar ilkel olursa olsun insanın ölümüne kadar geçen sürede gerçekleşen yegane gerçeklik bunlardan ibaret.

Biriktirmek

Yerleşik hayat, tarım ve hayvancılık ile birlikte sabit yaşam alanları belirlendiğinden stok yapma ve biriktirmenin de önünü açtı. Stok yaparak veya biriktirerek insanlar zorlu hava koşullarına hazırlanabiliyor, beslenememe risklerini en aza indiriyor, hayat standartlarını nominal düzeylerde tutabiliyorlardı. En çok biriktiren kendini en çok garanti altına alan, dolayısı ile “en çok güçlü olan” konumuna geliyordu. Güçlenmek, insanın üç temel ilkelliği arasında bulunan ego’nun hoşuna gitmiyor da değildi. Yerleşik hayat insan toplulukları arasında yayıldıkça biriktirmek de ihtiyaçlar hiyerarşisinde yerini almaya başladı. Beslenmek, barınmak, üremek ve biriktirmek…

Biriktirme arzusundaki hızlı artış, günümüze kadar uzanacak olan güç savaşlarını da beraberinde getirdi. İnsanlık hızla yurt edinme, biriktirme, güçlenme ve iktidar olma gayreti içerisinde savaştılar. Biriktirmenin gücüne güç katan unsurlar arasında değiş tokuş alışveriş sistemi olan takasçılıkta önemli yer tutuyordu.  Takasçılık sayesinde insanlar kendisinde olmayan bir ürünü, kendisinde çokça bulunan bir ürün ile değiştirerek alışveriş yapıyor, malik olduğu ürünler arasına yenisini ekliyordu. Lidyalılar’ın parayı icadı, bu alışveriş modeline bambaşka bir boyut kazandırdı.

Paraya olan güven ve talep o kadar çok arttı ki, para edinmek için farklı yollarda üretildi, yurt savaşları yerini para savaşlarına terk etti. Bu savaş kimi zaman toplu tüfekli boy gösterse de, kimi zaman da en çok da yakın tarihimizde meta ve üretim yarışları olarak da tezahür edecekti…

Üretimin Paradigma Çelişkisi: İhtiyaç Mı Yoksa Güç Savaşı Mı Üretimi Tetikliyor?

Şimdiye kadar kurulan cümlelerde üretimin fiilinin aslen ihtiyaçlar doğrultusunda tetiklense de geçen zaman içerisinde güç yarışlarının da üretim faktörü üzerinde azımsanmayacak derecede etkisi olduğuna değinmeye çalışıldı. Burada güç savaşından kasıt hem ilkel egonun besin ihtiyacı olsa da hemde ihtiyaçlar hiyerarşisindeki “kendini gerçekleştirme”nin güçlü bir yansımasıydı. Evet, ihtiyaçlar hiyerarşisinde kendini gerçekleştirme en son sırada olmasına karşın gün geçtikçe bu hiyerarşik piramit sarsılmaya ve ufak kaymalar meydana gelmeye başlıyordu. Hatta üremek sahip olduğu üçüncü sıradan gerilemeye bile başlamıştı. Bunun somut örneğini günümüzde de görebiliyoruz. Birey önce kendini maddi olarak güvence altına alıyor, okulunu bitirip, işini eline alıp aile kurumuna öylece zemin hazırlamıyor  mu?

Ürün ve Üretimin Değişimi

İlkel dönemlerden günümüze hızlı bir sıçrama yapacak olursak; devrimler, reformlar, savaşlar, felsefe okulları, bilim ve teknoloji üretime ve ürünlere apayrı bir boyut kazandırdı. Gereksinimlerden doğan icatlar arasına hedonist duygulara hitap eden ürünler de karışmaya başladı. Örneğin telefonun ve internetin icadı iletişim ihtiyacına hitap etse de, sosyal ağ platformlarının icadı eğlence, güzel vakit geçirme, kanıtlama ve haz vb. duygulara hitap ediyordu. Hatta ihtiyaç doğrultusunda üretilen bir ürün bile asıl ihtiyaç kimliğinden sıyrılıp yapay ihtiyaç haline geliyordu. Buna bir kişinin elinde bulunan telefonun sağlam ve işlevini yerine getiriyor olmasına karşın yeni çıkan “x” modelini almasını örnek olarak gösterebiliriz. Veya evde çeşitli programlar izlemek için bulunan bir televizyonun daha büyük ekranlı bir televizyonla yenilenmesi de diyebiliriz. Fark edileceği üzere ihtiyaçlar hiyerarşisinde yeni bir elementin varlığından daha söz edebiliriz: Konfor-Haz!

Haz duygusu insanın temel ilkelliği arasında, içsel ayrılmaz bir parça. Haz insanın kendisidir desek yanlış bir cümle kurmuş sayılmayız. Haz almak istememek bile bir hazdır aslında. Böyle büyük bir ihtiyaca yönelik bir ürünün getirisi de büyük olmalı öyle değil mi? Bunun fark edilmesine müteakip soyut ve sanal ürünlerin yükselişi daha da hızlandı. 

Sanal Ayak İzleri...

Toplumun tamamına yakın bir çoğunluğu Whatsapp, Facebook, Twitter, Instagram başta olmak üzere gündelik hayatın içinde olan bir çok uygulamayı sıklıkla kullanmakta. Bu uygulamalar ön planda sanal etkileşim sunsada aslında sahne ardında bu etkileşimden ibaret değiller. Örneğin Facebook kullandığınız cihaza yazılımsal olarak şu soruyu sorar: “Bu cihazın kullanıcısı internette en son ne aradı?” “En son hangi konumda ne kadar vakit harcadı?” “Hangi cümle veya kelimeleri sıklıkla kullanıyor?” “ En çok kiminle görüşüyor veya yan yana geliyor?” Bu soruların cevabını çok kolay bir şekilde alabilen Facebook, kayıt olurken verilen bilgilerle bunları birleştirdiğinde sizinle en alakalı ve ilgileneceğiniz içerikleri veya reklamları gösterir. Sıklıkla komik videolar izliyorsanız Facebook size çoğunlukla bu tür videolar gösterir. Bir elbise ilanına baktıysanız sıklıkla giyim ile alakalı reklamlar görürsünüz.  Kısacası eşiniz hangi rengi sevdiğinizi bilmiyor olabilir; ama Facebook, Google gibi unsurlar bunu ve daha fazlasını biliyor. Web sitelerinde veya reklamlarda gördüğünüz “mobil uygulamalarımızı indirin!” “Mobil uygulama daha kullanışlı” “Uygulamada fiyatlar daha ucuz!”gibi yönlendirmeler sizi daha kolay takip edebilmek ve hakkınızda daha fazla bilgi toplamak içindir. (Sizin bilgilerinizi toplayan sanal robotlara Çerez veya Cookies denir. Bkz. ÇEREZ VEYA COOKİES NEDİR?)

Peki bunları zorla mı yapıyorlar? Tabiki hayır, bizzat kendinizin verdiği izinler sayesinde hiç bir engele takılmadan sizi en yakınınızdan daha iyi tanıyorlar. Partneriniz yakın zamanda saç renginizi değiştireceğinizi bilmiyor ama Google biliyor. 

Bunların konuyla alakasını açıklayacak olursak; bütün bu sanal ayak izleri yeni ürünlerin, üretim şekillerinin, pazarların, ekonomik akışların, inovasyonun ve insanın kendisinin seyrine yön veriyor. İnsan aynı anda hem üretici, hem tüketici hemde ürün olabiliyor. Bir ürünle ilgilenerek talep artışı sağlar ve üretime katkı sağlarsınız, satın alarak tüketir ve sanal gerçekliğiniz ile analitik bir ürün hali alırsınız. Ürün olmak kulağa çok hoş gelmese de gerçek bu şekilde. 

Veri pazarı çok değerli, reklam ve ticari pazar araştırmalarına çok önemli bilgi kaynağı sağlayan dijital veriler alınıp satılabiliyor. Sosyal ağ platformları kişisel verilerinizi reklam verenlere satar. Bu satış ‘al şu kişinin verisi şu!” şeklinde gerçekleşmiyor tabiki. Ama alışkanlıklarınızdan, lokasyon bilgilerinizden, demografik bilgilerinizden, ilgi alanlarınızdan oluşan veriler toplamı reklam verenin reklamı ile karşılaşmanız veya ürününü satın almanız için kullanılır. Aynı zamanda toplum üzerinde sansasyon yaratmak, toplumu belli bir eyleme yöneltmek veya kitlesel bir eylemin önüne geçmek içinde bu veriler satılabilir (ABD seçimlerinde Facebook tarafından yapılan skandalın hatırlayanları olacaktır.).

Toparlayalım. Yerleşik hayatla birlikte çığ gibi büyüyen üretim, ürün, stok ve biriktirmek unsurları şekilden şekile girerken nihai halini yeni bir ürün olan kişisel veri yani insan ile birlikte almıştır. İhtiyaçlar arasına yapay ihtiyaçlar karışmış, haz ve konfor tüketim hızını artırmış, üretime ve üretim çeşitliliğine talep artmış, biriktirme savaşlarından doğan hırs (kimine göre azim) tüketimin özünü yani insanın kendisini bir ürün haline getirmiştir. Hem de bu ürünü, ürünün kendisinin onayı ile bedavaya getirmiştir. 






 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hilal (Turan) Taktiği Nedir- Hilal Taktiği Nasıl Uygulanır?- Hilal Taktiğini Kim Buldu?

Hilal taktiği nedir? Hilal taktiği nasıl uygulanır?  Turan taktiği nedir? Hilal taktiğini kim buldu? gibi soruları merak mı ediyorsun? Harika! Hilal taktiği nedir cevabı yazımızda... Hilal taktiği ( Turan Taktiği ) Nedir? Hilal taktiği, Turan taktiği yada diğer adıyla Kurt taktiği kurt sürülerinin avlanma ve saldırı biçiminden esinlenerek tasarlanmış bir  Türk Savaş Taktiğidir.  Düşman askerlerinden sayıca az olunan savaşlarda özellikle kullanılmıştır. Türkler kurtları tarih boyunca kendine sembol edinmiştir.  Ayrıca Bakınız: TÜRKLER’İN SEMBOLÜ NEDEN BOZKURT? Yine sembolleri olan kurtların avlanma ve saldırı şekilleri Türklerin sayıca az olduğu savaşlarda şaşırtıcı bir zaferler kazandırmıştır.  Bu taktiğe göre düşmanın bulunduğu noktaya sağdan ve soldan yaklaşmak mümkün değilse düşmana önce karşıdan saldırılır, sonra korkmuş gibi geri çekilerek düşman askerlerinin peşlerinden gelmeleri sağlanır. Pusuda sağda ve solda bekleyen askerlerin beli...

Unutulmaya yüz tutmuş Eski Türkçe’de 30 Kelime ve Anlamı

Türkçe, Farsça ve Arapça kelimeler başta olmak üzere farklı dillerden etkilenerek oluşmuş bir dildir. Bu sebeple Türkçe’de eş anlamlı kelimeler bolca bulunmaktadır. Bu yazımızda unutulmaya yüz tutmuş otuz Osmanlıca kelime ve anlamına değindik. İşte eski Türkçe’de otuz kelime ve anlamları: İstidat : yetenek Rikkat : naziklik Reva : uygun, yakışır Sakil : çirkin Hülasa : özetle, kısaca Muvazi : paralel Muntazam : düzenli , ahenk  Mütekabil : karşılıklı , Levazım : gerekli olan şeyler, araç ve gereçler Muhtelif : çeşitli , müteşekkil : oluşmuş Memba : kaynak Müşahede : gözlem Vakfetmek : adamak İstinat : dayanma Yeknesak: Tekdüze Nedamet: pişmanlık Elzem: çok gerekli Müteyakkız: uyanık, tetikte olan İntiba: izlenim  Sergüzeşt: macera İnkişaf: gelişme Mütefekkir: Düşünür Layetezelzel: sarsılmaz, yıkılmaz Ehvenişer: kötünün iyisi Mamafih: bununla beraber Zümre: topluluk İçtima: topluluk İhtiras: aşırı istek Şahika: doruk, zirve İtiyat: alışka...

Bedelli Askerlik Başvuru Adımları | Merak Edilenler

Geçici Bedelli Askerlik Kanunu’la beraber şu ana kadar 600 bine yalın vatandaş bedelliye başvuru yaptı. 3. Celbin de açıklanmasıyla bu celpte on üç binden fazla vatandaşın askerlik yerleri açıklandı. Ancak henüz Şevki açıklanmayan veya başvurusunu tamamlamayanlar için kafa karışıklığına sebep olan sorular mevcut. Bu yazıda bu sorulara değineceğiz. 1) Bedelli Başvurusu Nasıl Yapılır? İlk aşama olarak askerlik şubelerinden yada e-devlet üzerinden başvuru yapılır. İkinci aşamada ise Vakıflar Bankası yada Ziraat Bank’a askerlik bedeli 15000TL yatırılır. Üçüncü aşamada bankadan alacağınız 3 adet dekont ile beraber askerlik şubesine gidilerek başvuru tamamlanır. Bankalar iki adet dekont verebiliyor. Üç adet dekont gerektiğinden bankadan üçüncü dekontu ısrarla isteyin. Dördüncü aşama ise yoklama işlemleri. 2) Yoklama İşlemleri Nasıl Yapılır? Bedelli başvurunuzu tamamladıysanız ve yoklamanız yoksa bedelliden yararlanmazsınız. Yoklama başvurusu şu şekilde yapılır; E  devle...

Şebeke Yokken Acil Numaralar Nasıl Aranabiliyor?

Telefonumuz çekmiyorken yada başka bir değişle telefonumuzun şebeke bağlantısı yokken acil numaraları arayabildiğimizi biliyoruz. Peki şebeke yokken acil durum telefonları nasıl aranabiliyor ? Telefon çekmiyorken acil numaraları aramak nasıl mümkün? Telefonumuz çekmiyorken yada başka bir değişle telefonumuzun şebeke bağlantısı yokken acil numaraları arayabildiğimizi biliyoruz. Peki şebeke yokken acil durum telefonları nasıl aranabiliyor ? Telefon çekmiyorken acil numaraları aramak nasıl mümkün? Bu soruya cevap vermek için önce telefonla arama mantığına bakalım: CEP TELEFONUYLA ARAMA NASIL ÇALIŞIR? Cep telefonumuzun belli bir ağ kimliği ve IMEI numarası bulunmaktadır. Bu numaralar telefona ait nüfus kağıdı görevi görüyor. Teknik olarak bir telefon ile arama yapmak için sinyal almak, sinyali dönüştürmek ve sinyali iletmek yeterli.  Ancak bu sinyalin hangi kaynaktan çıktığı, hangi kanalı kullanacağı ve hangi alıcıya ileteceği daha da önemli. Her ne kadar gönderici ve al...

Hiç Dolar Kalmazsa Ne Olur - Yeni Dünyanın Yeni Silahı "Dolar"

Bu yazıda; Dolar Nasıl Meydana Çıktı ? Doları Kim Basar ? Dolar Yahudilerin Kontrolünde Mi? FED Nedir? Dolar Neden Önemlidir? Dolar Neden Yükselir? TL Neden Değer Kaybeder? Piyasada Dolar Kalmazsa Ne Olur? Dolar Kuruna Etki Eden Faktörler Nelerdir? Dolara Yatırım Yapmak Karlı Mı ?  Sorularının cevaplarını bulacaksınız . 1) İlk dolar banknotu , 1600'lü yıllarda İngiliz kolonisinin askeri masraflarını karşılamak adına  Massachusetts Körfezi Kolonisi’nde basılıp kullanılmıştır.  Bu dönemde sahte para basımının önlenmesi için paralarda özel bir kabartma kullanılmıştır. 2) Doları ABD basmaz. Doları  FED (Federal Reserve Act)  yani özel bir şirket (Amerikan Merkez Bankası) basarak ABD dahil olmak üzere tüm ülkelere satar. ABD'nin Dolar üzerinde bir kontrolü yoktur.  Tüm Dünyada  Döviz akışını yöneten özel teşebbüsler;  Rothschild's (Londra ve Berlin)  Lazard Brothers (Paris), Israel Moses Seaf (İtalya), Kuhn, Lo...

Tv Reklam Ücretleri Ne Kadar ?

TV REKLAM ÜCRETLERİ NE KADAR Bu yazımızda  tv reklam fiyatları , tv reklam fiyatları neye göre belirlenir ve tv reklam çeşitleri nelerdir sorularına cevap getirdik. Televizyon ilk icat edildiğinde görüntüyü bir yerden başka bir yere aktarmak ekstrem bir gelişme olarak karşılanmıştı.Daha sonraları televizyon, veri aktarımı ve görüntüleme teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde bir araç olmaktan çok bir  sektör haline dönüştü. Bunda izlenme oranlarının, televizyona sahip hane sayılarının ve yayınlanan program çeşitliliğinin payı çok büyük şüphesiz. TV REKLAM ÜCRETLERİ NASIL BELİRLENİR? Günümüzde tv izlenme rakamları ve ekran başında geçirilen süreler çok fazla. Öyle ki bazı programlar günlük 10 milyon kişiye ulaşabiliyor. Rakamlar bu kadar yüksek iken televizyonculuk dolayısıyla reklamcılık daha fazla insana erişmek için ilk sıraları alıyor. İnternette " falanca kanalın reklam ücreti ne kadar ? " diye bir araştırma yapıyorsanız yanlış sorunun peşind...

Şanlı Türk Bayrağı Ne Zaman Kabul Edildi?

Ay Yıldız şanlı Türk Bayrağımız’ı ne zamandan beri kullanıyoruz biliyor musunuz? Türk Bayrağı ne zamandan beri kullanılıyor. Türk Bayrağı ilk ne zaman kullanılmaya başlandı. Türk Bayrağı resmî olarak ilk ne zaman kabul edildi? Bakalım. Ay Yıldız şanlı Türk Bayrağı mız’ı ne zamandan beri kullanıyoruz biliyor musunuz? Türk Bayrağı ne zamandan beri kullanılıyor . Türk Bayrağı ilk ne zaman kullanılmaya başlandı. Türk Bayrağı resmî olarak ilk ne zaman kabul edildi? Bakalım. Bayraklar, sancaklar, flamalar, tamgalar tarih boyunca devletleri, milletleri, kavimleri yada boyları temsil etmek için kullanılmışlardır. Bayrak tayin edilirken üzerindeki simge ve işaretlerin büyük önemi vardır. Bu işaretler kimi zaman gücü, kimi zaman zaferi, kimi zaman hoşgörüyü kimi zamanda cesareti temsil etmişlerdir. Bu yazıda Şanlı Türk Bayrağı’mızın tarihi ne göz atıp; Türk Bayrağı İlk Ne Zaman Kullanılmaya Başlandı? Türk Bayrağı Hangi Tarihte Kabul Edildi? ve Türk Bayrağı Yasası Nedir? gibi s...

Türk'ün Sembolü Neden Bozkurt

"Gökbörü" yani gök yeleli bozkurt... Bu canlı, şanlı Türk tarihinde Türk'ün ve Türkçülüğün hayatında önemli bir yere sahip olmuştur.           Bozkurtun Türk tarihindeki önemi Ergenekon Destanı'nda bahsi geçen olayla başlamıştır. Milletler genel olarak diğer milletlerden kendini ayırmak için kendilerine milli bir sembol seçerler. Bu sembol kendi milletlerinde var olan veya olmak istedikleri özellikleri taşıyan sembollerdir. *Bozkurtlar buyruk altına girmeyi kabul etmezler, tutsak edildiğinde nefes borusunu pençeleriyle parçalayarak intihar ederler. *Bozkurtlar cesur ve koruyucudurlar. Ebeveyni ölen bir yavru bozkurt sürü içinde evlat edinilirek büyütülür. *Bozkurtlar ailesine ve büyüklerine bağlıdır. Sürü liderinin izinden giderler tek başına beslenmez avlarını paylaşırlar. *Bozkurtlar sistematiktir, her aile bireyinin görevi bellidir. Sürüyü tehlikeye atacak davranışlar sergilemezler. Karda ilerleyen 20 bozkurt arkalarında sadece tek iz bıra...

Televizyonun Tarihi - İlk Televizyon

Hayatımızın her alanında kullandığımız görüntü kayıt, aktarma ve gösterme teknolojisi, görüntünün kayıt altına alınması yolunda atıılan ilk adımdan beri sürekli gelişti ve 2015 dünyasında da hızla gelişmeye devam ediyor. Şüphesiz ki bu teknoloji günlük hayatta kullanılan en önemli teknoloji ürünleri arasında belki de en üst sıralardadır