Gıda teknolojisinin gelişmesi gıdaların sağlığını korurken insan sağlığına olumsuz etki ediyor.
Ulaşımda sağlanan kolaylıklar, tüketim hacminin büyümesi, insanların iş hayatında geçirdikleri sürelerin artması ve gıda teknolojisinin gelişmesi sebebi ile hemen hemen her gıda kendisi yada varyasyonlarıyla raflarda bulunabiliyor. Özellikle iş hayatında geçen sürelerin uzun olması hazır gıda talebini artırırken üreticiler hazır gıda alanında AR-GE yatırımlarını artırıyor.
Konu hazır gıda olunca ürün yelpazesinin başını fermente ürünler, donmuş gıdalar, pişmiş paketli ürünler çekiyor. Bu ürünlerden bazıları geleneksel yöntemlerle hazırlansalar dahi paketleme aşamasında doğallıklaları bozulabiliyor.
Raflarda Yer Alan Hazır Gıdaları Alırken Dikkatli Olun!
Hazır gıdalar bir noktada üretilip bir çok noktada market raflarında satışa sunuluyor. Ürünün raflara ulaşım süreci ve rafta bekleme süresi işin içine girince ise şöyle bir soru karşımıza çıkıyor: “Ürünlerin raf ömrü nasıl uzatılır?”
Bu sorunun cevabı aslında yıllar önce bulunmuş. Ürünlerin üretim aşamasında
Kükürt dioksit ve çeşitli sülfitler
Nitrit ve nitrat bileşikleri
Sorbik asit
Propiyonik asit
Asetik asit
Benzoik asit ve tuzları
Antimikotik etkiye sahip natamisin
Bazı gliseril esterler
Nisin gibi çeşitli katkı maddeleri kullanılmaktadır.
Kullanılan bu katkı maddeleri her ne kadar gıdaların raf ömrünü uzatsada insan sağlığı üzerinde olumsuz etki yapıyor. Örneğin yoğurdu çok seven bir insan her gün yoğurt tükettiğinde aynı zamanda sorbik asit veya netamisin gibi koruyucu maddeler de tüketmiş oluyor. Bu maddeler gıdaların içinde organizma oluşumunu engellerken aynı zamanda gıdadan alınacak protein, vitamin, kalsiyum gibi faydaları da azaltıyor.
Paketleme Aşamasında Gıdaların Bozulmaması İçin Koruyucu Gaz Uygulanıyor
Hazır gıdaların üretim aşamasında koruyucu maddeler kullanılırken ayrıca paketleme aşamasında da çeşitli gazlar uygulanıyor. Bu gazlar koruyucu atmosfer oluşturarak ürünler pakete girerken yararlı veya zararlı bakterilerin ambalaja girmesi engelleniyor.
Özellikle kıyma kuşbaşı gibi paketli et ürünleri üretim aşamasında koruyucu karışım uygulanamadığı için paketleme esnasında MAP gazları uygulanarak korunuyor. Bu gazlar ürünün bozulmasını sağlayacak mikro organizmaları öldürürken aynı zamanda yararlı mikro organizmaları da öldürüyor. Bundan ötürü kasaptan aldığınız et ile marketlerde satılan ambalajlı etler arasında hem tat hem koku hemde besin anlamında ciddi farklar olacaktır.