Ana içeriğe atla

Seçimi Gerçekte Kim Kazanır?


Demokrasi Nedir?
Sözlük anlamı itibarıyla demokrasi; “Siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimidir.”
Görüldüğü üzere demokrasinin tanımında “doğrudan doğruya halk-özgürce seçilen temsilci-eşitlik” üçlüsüne vurgu yapılmaktadır. 
Buna göre bu üçlüden birinin eksik olması halinde demokrasiden bahsetmek olanaksızdır. 
Eğer ki;
Halk yönetim ve denetime doğrudan etki edemiyorsa,
Kendi oylarıyla seçtiği temsilci halkın sorun ve sıkıntılarına odaklanmıyorsa,
Halkın herhangi bir kesiminden biri ile başka bir kesiminden biri arasında eşitlik yoksa; sadece sandığa gidip oy verilen bir sistem demokrasi değildir.
Vatandaşın resmi bir uygulamadaki eksikliğe itirazı değerlendirilmiyor veya herhangi bir kamu kuruluşunda vatandaşa gereken değer verilmiyor ise doğrudan yönetim;
Seçilen temsilcinin refah ve mal varlığı artıyorken vatandaşın refah ve ekonomik düzeyi azalıyorsa seçilen temsilci;
Az kazanandan çok, çok kazanandan vergi alınıyor veya koşul/şekil açısından herhangi bir fırsata veya imkana erişmekte vatandaşlar arasında farklılıklar var ise de eşitlik olgusu gözden geçirilmelidir.

Demokrasinin Önündeki Engel: Siyasi Holiganizm
Demokrasi eğer ki halkın seçtiği temsilcisinin idaresine bırakılmış ise halk, yapılan icraatlerin denetçisi yapılacak olanların ise takipçisi olmalıdır.  Ayrıca temsilcinin yaptığı tüm icraatler ve yapılan tüm harcamalar şeffaf takip edilebilir olmalıdır.
Halk tarafından yapılacak olan denetim veya takip karşı görüşten bir temsilciye uygulanması önemlidir ancak daha da önemlisi asıl kendi desteğini verdiği temsilciye de uygulanmasıdır.
Eğer aksi olursa halkın yönetimdeki katılımı zayıflayarak, temsilcinin eksiklikler görememesine, görse dahi taviz vermesine, usulsüzlüklere, siyasi ve idari performansın düşmesine kapı aralayacaktır.

Maalesef ki gününüzde herhangi bir parti anlayışına gönül vermiş olan halkın büyük bir kısmı oylarıyla temsilcilerini seçmekte ancak idareyi ve iradeyi tamamen onlara bırakmaktadır. Bu akılcı bir yönetim anlayışından çok duygusal bir bağlanış olarak açıklanabilir. Bu duygusal bağlanış o kadar ileri gitmiştir desteklediği temsilcinin yada partinin eksilerini eleştirmeye gerek bile duyulmamaktadır. Karşı görüşün temsilcisine ve seçmenine eleştiriler, hakaretler dahi mübah görülmesine rağmen kendi desteklediği temsilci yada partiye toz kondurmak istemezler. Hatta seçim dönemlerinde kendinizi bir futbol müsabakası izlermiş gibi hissettiğiniz de olacaktır, kavgalar, alaylar, küfürler, aşağılamalar...
Bu demokrasiye katılım olarak değil ancak  “siyasi holiganizm “ olarak adlandırılabilir. Halkın denetimi yönetimdeki herkes için olmalı; halk araştıran, sorgulayan ve eleştiren olmalıdır.

Seçimi Kim Kazanır?
Demokrasinin eşitlik ve halkın yönetimi denetleyebilmesi olduğunu belirtmiştik. Buraya kadar eğer seçilen temsilci demokrasiyi ıygulayabiliyor ve seçen halk duygusallıktan uzak oy veriyor, verdiği oyların neticesinde temsilcisini holiganizmden uzak kalarak denetleyip eleştirebiliyor ise demokrasi, dolayısıyla hangi görüşten olursa olsun halk kazanır. 
Kazanan temsilcinin destekçileri olan vatandaşlar üzerlerine ağır bir yük aldıklarını unutmamalıdır. Çünkü toplumun diğer kesimine hizmet edecek olan yöneticileri bizzat kendi oylarının çokluğuyla seçmiş olacaklarıdır. Kendi temsilcilerini oy çokluğu ile yönetici olarak seçemeyen vatandaşlar ise kendilerinden başlayarak mevcut durumu, siyasi görüşünün ideallerini, hedeflerini, parti temsilcilerini, halk ile iletişim modelini ve liderlerini irdelemelidir. 
Halk demokrasiye uygun olarak sorgulayan, araştıran, hesap soran, eleştiren ve denetleyen olmalıdır. Kabullenmek çoğu zaman insanın zararınadır. Halkın alt sınıf devlet idarecilerin ise üst sınıf olarak değerlendirildiği toplumlar, siyasi holiganizmin hüküm sürdüğü, halkın en azından siyasi öğrenme, özeleştirme ve bilgi edinmeye önem vermediği topraklarda yetişir.

Günümüzde Demokrasi
Oğuz Atay, Tutunamayanlar adlı eserinde günümüzdeki demokrasi yoksunluğunu ve fırsat eşitsizliğini şöyle dile getirmiş :


“Esasında, sizleri yargılamaya hiç niyetimiz yoktu; sizin dünyanızda, o dünyayı bizlerin sanıp yaşarken, hepinize hayrandık. Sizler olmadan yaşayabileceğimizi bilmiyorduk. Ayrıca, dünyada gereğinden çok acıma olduğuna ve bizim gibilerin ortadan kaldırılmasının sizlerin insancıl duygularına bağlandığına inanmıştık. Bu çok masraflı dünya da bir de bizlere bakmanız katlanılması zor bir fedakârlıktı. Arada bir de bize benzeyen biri çıkıyor ve artık yeter diyordu. Onunla birlikte bağırıyorduk: artık yeter! Bazen kazanıyorduk, bazen kaybediyorduk ve sonunda hep kaybediyorduk. Onlar da sizler gibi onlardı. Düzeni çok iyi kurmuştunuz. Hep bizim adımıza, bize benzeyen insanlar çıkarıyorduk aramızdan. Kimse bizim tanımımızı yapmıyordu ki biz kimiz bilelim. Gerçi bazı adamlar çıktı bizi anlamak üzere; ama bizi size anlattılar, bizi bize değil. Tabiî bu arada sizler de boş durmadınız. Bir takım hayır kurumları yoluyla hem kendinizi tatmin ettiniz, hem de görünüşü kurtarmaya çalıştınız. Sizlere ne kadar minnettardık. Buna karşılık biz de elimizden geleni yapmaya çalıştık; kıtlık yıllarında, sizler bu dünyanın gelişmesi ve daha iyi yarınlara gitmesi için vazgeçilmez olduğunuzdan, durumu kurtarmak için açlıktan öldük; yeni bir düzen kurulduğu zaman, bu düzenin yerleşmesi için, eski düzene bağlı kütleler olarak biz tasfiye edildik(sizler yeni düzenin kurulması için gerekliydiniz, bizse bir şey bilmiyorduk); savaşlarda bizim öldüğümüze dair o kadar çok şey söylendi ki bu konuyu daha fazla istismar etmek istemiyoruz; bir işe, bir okula müracaat edildiği zaman fazla yer yoksa, onlar kazansın, onlar adam olsun diye biz açıkta kaldık; yani özetle, herkes bir şeyler yapabilsin diye biz, bir şey yapmamak suretiyle, hep sizler için bir şeyler yapmaya çalıştık. Bütün bunlar olurken bir takım adamlar da anlayamadığımız sebeplerle anlayamadığımız dâvalar uğruna yalnız başlarına ölüp gittiler. Böylece bugüne kadar iyi(siz) kötü(biz) geldik. Bize, sizleri, yargılamak gibi zor ve beklenmeyen bir görev ilk defa verildi; heyecanımızı mazur görün.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hilal (Turan) Taktiği Nedir- Hilal Taktiği Nasıl Uygulanır?- Hilal Taktiğini Kim Buldu?

Hilal taktiği nedir? Hilal taktiği nasıl uygulanır?  Turan taktiği nedir? Hilal taktiğini kim buldu? gibi soruları merak mı ediyorsun? Harika! Hilal taktiği nedir cevabı yazımızda... Hilal taktiği ( Turan Taktiği ) Nedir? Hilal taktiği, Turan taktiği yada diğer adıyla Kurt taktiği kurt sürülerinin avlanma ve saldırı biçiminden esinlenerek tasarlanmış bir  Türk Savaş Taktiğidir.  Düşman askerlerinden sayıca az olunan savaşlarda özellikle kullanılmıştır. Türkler kurtları tarih boyunca kendine sembol edinmiştir.  Ayrıca Bakınız: TÜRKLER’İN SEMBOLÜ NEDEN BOZKURT? Yine sembolleri olan kurtların avlanma ve saldırı şekilleri Türklerin sayıca az olduğu savaşlarda şaşırtıcı bir zaferler kazandırmıştır.  Bu taktiğe göre düşmanın bulunduğu noktaya sağdan ve soldan yaklaşmak mümkün değilse düşmana önce karşıdan saldırılır, sonra korkmuş gibi geri çekilerek düşman askerlerinin peşlerinden gelmeleri sağlanır. Pusuda sağda ve solda bekleyen askerlerin beli...

Unutulmaya yüz tutmuş Eski Türkçe’de 30 Kelime ve Anlamı

Türkçe, Farsça ve Arapça kelimeler başta olmak üzere farklı dillerden etkilenerek oluşmuş bir dildir. Bu sebeple Türkçe’de eş anlamlı kelimeler bolca bulunmaktadır. Bu yazımızda unutulmaya yüz tutmuş otuz Osmanlıca kelime ve anlamına değindik. İşte eski Türkçe’de otuz kelime ve anlamları: İstidat : yetenek Rikkat : naziklik Reva : uygun, yakışır Sakil : çirkin Hülasa : özetle, kısaca Muvazi : paralel Muntazam : düzenli , ahenk  Mütekabil : karşılıklı , Levazım : gerekli olan şeyler, araç ve gereçler Muhtelif : çeşitli , müteşekkil : oluşmuş Memba : kaynak Müşahede : gözlem Vakfetmek : adamak İstinat : dayanma Yeknesak: Tekdüze Nedamet: pişmanlık Elzem: çok gerekli Müteyakkız: uyanık, tetikte olan İntiba: izlenim  Sergüzeşt: macera İnkişaf: gelişme Mütefekkir: Düşünür Layetezelzel: sarsılmaz, yıkılmaz Ehvenişer: kötünün iyisi Mamafih: bununla beraber Zümre: topluluk İçtima: topluluk İhtiras: aşırı istek Şahika: doruk, zirve İtiyat: alışka...

Bedelli Askerlik Başvuru Adımları | Merak Edilenler

Geçici Bedelli Askerlik Kanunu’la beraber şu ana kadar 600 bine yalın vatandaş bedelliye başvuru yaptı. 3. Celbin de açıklanmasıyla bu celpte on üç binden fazla vatandaşın askerlik yerleri açıklandı. Ancak henüz Şevki açıklanmayan veya başvurusunu tamamlamayanlar için kafa karışıklığına sebep olan sorular mevcut. Bu yazıda bu sorulara değineceğiz. 1) Bedelli Başvurusu Nasıl Yapılır? İlk aşama olarak askerlik şubelerinden yada e-devlet üzerinden başvuru yapılır. İkinci aşamada ise Vakıflar Bankası yada Ziraat Bank’a askerlik bedeli 15000TL yatırılır. Üçüncü aşamada bankadan alacağınız 3 adet dekont ile beraber askerlik şubesine gidilerek başvuru tamamlanır. Bankalar iki adet dekont verebiliyor. Üç adet dekont gerektiğinden bankadan üçüncü dekontu ısrarla isteyin. Dördüncü aşama ise yoklama işlemleri. 2) Yoklama İşlemleri Nasıl Yapılır? Bedelli başvurunuzu tamamladıysanız ve yoklamanız yoksa bedelliden yararlanmazsınız. Yoklama başvurusu şu şekilde yapılır; E  devle...

Şebeke Yokken Acil Numaralar Nasıl Aranabiliyor?

Telefonumuz çekmiyorken yada başka bir değişle telefonumuzun şebeke bağlantısı yokken acil numaraları arayabildiğimizi biliyoruz. Peki şebeke yokken acil durum telefonları nasıl aranabiliyor ? Telefon çekmiyorken acil numaraları aramak nasıl mümkün? Telefonumuz çekmiyorken yada başka bir değişle telefonumuzun şebeke bağlantısı yokken acil numaraları arayabildiğimizi biliyoruz. Peki şebeke yokken acil durum telefonları nasıl aranabiliyor ? Telefon çekmiyorken acil numaraları aramak nasıl mümkün? Bu soruya cevap vermek için önce telefonla arama mantığına bakalım: CEP TELEFONUYLA ARAMA NASIL ÇALIŞIR? Cep telefonumuzun belli bir ağ kimliği ve IMEI numarası bulunmaktadır. Bu numaralar telefona ait nüfus kağıdı görevi görüyor. Teknik olarak bir telefon ile arama yapmak için sinyal almak, sinyali dönüştürmek ve sinyali iletmek yeterli.  Ancak bu sinyalin hangi kaynaktan çıktığı, hangi kanalı kullanacağı ve hangi alıcıya ileteceği daha da önemli. Her ne kadar gönderici ve al...

Hiç Dolar Kalmazsa Ne Olur - Yeni Dünyanın Yeni Silahı "Dolar"

Bu yazıda; Dolar Nasıl Meydana Çıktı ? Doları Kim Basar ? Dolar Yahudilerin Kontrolünde Mi? FED Nedir? Dolar Neden Önemlidir? Dolar Neden Yükselir? TL Neden Değer Kaybeder? Piyasada Dolar Kalmazsa Ne Olur? Dolar Kuruna Etki Eden Faktörler Nelerdir? Dolara Yatırım Yapmak Karlı Mı ?  Sorularının cevaplarını bulacaksınız . 1) İlk dolar banknotu , 1600'lü yıllarda İngiliz kolonisinin askeri masraflarını karşılamak adına  Massachusetts Körfezi Kolonisi’nde basılıp kullanılmıştır.  Bu dönemde sahte para basımının önlenmesi için paralarda özel bir kabartma kullanılmıştır. 2) Doları ABD basmaz. Doları  FED (Federal Reserve Act)  yani özel bir şirket (Amerikan Merkez Bankası) basarak ABD dahil olmak üzere tüm ülkelere satar. ABD'nin Dolar üzerinde bir kontrolü yoktur.  Tüm Dünyada  Döviz akışını yöneten özel teşebbüsler;  Rothschild's (Londra ve Berlin)  Lazard Brothers (Paris), Israel Moses Seaf (İtalya), Kuhn, Lo...

Tv Reklam Ücretleri Ne Kadar ?

TV REKLAM ÜCRETLERİ NE KADAR Bu yazımızda  tv reklam fiyatları , tv reklam fiyatları neye göre belirlenir ve tv reklam çeşitleri nelerdir sorularına cevap getirdik. Televizyon ilk icat edildiğinde görüntüyü bir yerden başka bir yere aktarmak ekstrem bir gelişme olarak karşılanmıştı.Daha sonraları televizyon, veri aktarımı ve görüntüleme teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde bir araç olmaktan çok bir  sektör haline dönüştü. Bunda izlenme oranlarının, televizyona sahip hane sayılarının ve yayınlanan program çeşitliliğinin payı çok büyük şüphesiz. TV REKLAM ÜCRETLERİ NASIL BELİRLENİR? Günümüzde tv izlenme rakamları ve ekran başında geçirilen süreler çok fazla. Öyle ki bazı programlar günlük 10 milyon kişiye ulaşabiliyor. Rakamlar bu kadar yüksek iken televizyonculuk dolayısıyla reklamcılık daha fazla insana erişmek için ilk sıraları alıyor. İnternette " falanca kanalın reklam ücreti ne kadar ? " diye bir araştırma yapıyorsanız yanlış sorunun peşind...

Şanlı Türk Bayrağı Ne Zaman Kabul Edildi?

Ay Yıldız şanlı Türk Bayrağımız’ı ne zamandan beri kullanıyoruz biliyor musunuz? Türk Bayrağı ne zamandan beri kullanılıyor. Türk Bayrağı ilk ne zaman kullanılmaya başlandı. Türk Bayrağı resmî olarak ilk ne zaman kabul edildi? Bakalım. Ay Yıldız şanlı Türk Bayrağı mız’ı ne zamandan beri kullanıyoruz biliyor musunuz? Türk Bayrağı ne zamandan beri kullanılıyor . Türk Bayrağı ilk ne zaman kullanılmaya başlandı. Türk Bayrağı resmî olarak ilk ne zaman kabul edildi? Bakalım. Bayraklar, sancaklar, flamalar, tamgalar tarih boyunca devletleri, milletleri, kavimleri yada boyları temsil etmek için kullanılmışlardır. Bayrak tayin edilirken üzerindeki simge ve işaretlerin büyük önemi vardır. Bu işaretler kimi zaman gücü, kimi zaman zaferi, kimi zaman hoşgörüyü kimi zamanda cesareti temsil etmişlerdir. Bu yazıda Şanlı Türk Bayrağı’mızın tarihi ne göz atıp; Türk Bayrağı İlk Ne Zaman Kullanılmaya Başlandı? Türk Bayrağı Hangi Tarihte Kabul Edildi? ve Türk Bayrağı Yasası Nedir? gibi s...

Türk'ün Sembolü Neden Bozkurt

"Gökbörü" yani gök yeleli bozkurt... Bu canlı, şanlı Türk tarihinde Türk'ün ve Türkçülüğün hayatında önemli bir yere sahip olmuştur.           Bozkurtun Türk tarihindeki önemi Ergenekon Destanı'nda bahsi geçen olayla başlamıştır. Milletler genel olarak diğer milletlerden kendini ayırmak için kendilerine milli bir sembol seçerler. Bu sembol kendi milletlerinde var olan veya olmak istedikleri özellikleri taşıyan sembollerdir. *Bozkurtlar buyruk altına girmeyi kabul etmezler, tutsak edildiğinde nefes borusunu pençeleriyle parçalayarak intihar ederler. *Bozkurtlar cesur ve koruyucudurlar. Ebeveyni ölen bir yavru bozkurt sürü içinde evlat edinilirek büyütülür. *Bozkurtlar ailesine ve büyüklerine bağlıdır. Sürü liderinin izinden giderler tek başına beslenmez avlarını paylaşırlar. *Bozkurtlar sistematiktir, her aile bireyinin görevi bellidir. Sürüyü tehlikeye atacak davranışlar sergilemezler. Karda ilerleyen 20 bozkurt arkalarında sadece tek iz bıra...

Televizyonun Tarihi - İlk Televizyon

Hayatımızın her alanında kullandığımız görüntü kayıt, aktarma ve gösterme teknolojisi, görüntünün kayıt altına alınması yolunda atıılan ilk adımdan beri sürekli gelişti ve 2015 dünyasında da hızla gelişmeye devam ediyor. Şüphesiz ki bu teknoloji günlük hayatta kullanılan en önemli teknoloji ürünleri arasında belki de en üst sıralardadır